Barış ölümle geliyor. Ölüm her an yaklaşmakta, her an bir adım ötenden, her an birazcık uzağında ama yaklaşıyor. En ummadığın anda karşılıyorsun dehşetle, ölümle, katliamla. Siz hiç bir katliam gördünüz mü? Hiç insan kanında dolayı ayakkabı tabanınız kaydı ya da bir süre sonra kan pırtılaştığı için yapış yapış oldu mu? Benim oldu. Bu günün sabahında oldu. Hiç ummadığım, hiç beklemediğim, hiç ölmesini ummadığım kişileri öldürerek oldu. Bugün gecesinde saat 8.30'da uyanmak için kurmuştum alarmı. Aklımda bir katliam yoktu. Saat 10.00 da dershanem vardı, ama gitmeyecektim. Çünkü uzun süredir bu günü bekliyorduk hepimiz. Dershane diye çıkmıştım evden. İtiraf ediyorum, dershaneden kaçtım. Ama nereden bilebilirdim ki böyle olacağını. Daha önemliydi bu, öldüğümüzde bir şey ifade etmezdi ki okuduğumuz bölümler, ne de olsa biz öldükten sonra da üçgenin iç açılarının toplamı 180 olacaktı . Oysa, barış bir mirastı bizden sonra gelenlere. Üstelik çok güzel bir miras, askerler gib...
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar

Bir Vadiye Dair -1- Stardew Valley oyununu oynayan bir gencin günlüğüdür. Modern Dünyadan Kaçış Yakalaşık 20 yıl önce büyükbabamdan aldığım zarfı açtım. Mektubunda modern dünyanın çarklarından ezildiğim zaman bana verilen bir hediyeden bahsediyordu. Bir vadiden, Stardew vadisinden, ve bir çiftlikten şimdi yapmam gereken ise basitti. Artık bu sisteme boyun eğmemek için bütün cesaretimi ve aptallığımı topladım. İstifa edip, Stardew vadisine doğru yola çıktım. Yolculuğum geçtiği otobüs ve stardew vadisi Çiftliğe Geliş Ve Ben Ne Bok Yedim Evresi Çiftliği görmemle birlikte büyükbabamın benle taşak geçtiğini düşünmem bir oldu. Köpek bağlasan durmayacağı eve adam çiftlik demiş. Bu evden kime hayır gelmiş ki bana gelsin. Yanımda vadinin marangozu ve muhtarı vardı. Marangoz robin, 'Takma düzeltirsin sen, en olmadı makul bir ücret ile yardım ederim' diye beni gazlıyor ve bir yandan da çakal müteahhit olduğunu belli ediyordu. Vadinin muhtarı ise Lewis isimli bir amca...
Ben, Kendim, Şahsen
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar

Nedir ki bu saçmalık, Albert Camus de ifade ettiği gibi, karamsarlığın dünyayı yöneten saçmalık içinde olduğmudur. Anlamsız bir hayatın anlam yüklemeye çalışan insanları olarak zor bir çıkmazdayız. Aslında çıkılmayacak bir şey yok, Egomuzu bir kenara bırakalım. Bizler sadece anlamsızlar içinde yaşayan, anlamsız insanlarız. İnsan olmamız, düşünüyor olmamız bize bir sorumluluk veya anlam yüklemiyor. Ama tabi ki biz bunu kabul edemeyecek kadar, uzaklaştık kendimizden, uzaklaştık doğanın kendisinden. O kadar ego sahibi olduk ki, evrende bir toz zerresi etmezken, bütün bir evrenin bizim olduğumuz iddası ile kendimizi kandırdık, yetmedi bu evrenin bizim için yaratıldığını söyledik. O da yetmedi bu evrenede sığamadı egomuz, Bir yaşam daha oluşturduk. İnsan düşünüyordu. Bu kadar basit derece bu evrenden silinip gidemezdi. Ölemezdi o. O kadar önemliydi ki o, Ö l ümden sonradan da yaşayacaktı. Peki nerede başladı bu anlamsızlık di...